Ege Bölgesi’nde 2018/2019 sezonunda elde edilecek rekolteye ilişkin tahmin raporu, İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Üyesi Özhan Şen tarafından açıklandı. Gerek coğrafi konumu gerekse tarımsal zenginliğiyle Türkiye’nin dünyanın en gözde ülkelerinden biri olduğunu belirten Şen, Türkiye’nin birçok gelişmiş ülkeden daha güçlü bir tarımsal ekonomisi olduğunu ve bu güçlü yönü daha çok ortaya çıkarmak, dünya piyasalarında yer bulabilmek, tarım ve tarıma dayalı sanayiyi büyütmek amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı, STK’lar ve üreticiler ile yeni yollar arayışına girilmesi gerektiğini söyledi.
"Alınacak önlemlerle kur sıkıntıları yaşanmayacaktır”
Hükümetin ve bakanlığın alacağı kararların Türk tarımına ivme kazandıracağını ve dışa bağımlılığımızı sona erdireceğini dile getiren İTB Yönetim Kurulu Üyesi Özhan Şen, "Ayrıca ekonomimizde alınacak önlemler neticesinde son günlerde yaşadığımız kur/parite sıkıntıları yaşanmayacaktır. ABD’nin son zamanlardaki tutumları kabul edilebilir değildir. Türkiye bunun üstesinden gelecek kadar vatanına milletine sadık insanların yaşadığı büyük bir ülkedir. Ve geldiğimiz noktada yine tarım, ekonomik kalkınmada en önemli kaldıraç olacaktır. Çünkü Türkiye bir tarım ve hayvancılık ülkesidir. Birçok tarım ürününde kendimize yeter üretim kapasitemiz ve ihraç etme potansiyelimiz var. Bunlardan biri de Ege Bölgesi’nin eşsiz değerlerinden birisi olan incirdir" dedi.
2017/18 sezonunda 11 Ağustos itibariyle 61 bin ton kuru incir ihracatı karşılığında, ülkeye 265 milyon dolar döviz kazandırıldığını ifade eden Şen, "Kuru üzüm için bu rakam 430 milyon doların üstünde. Ve daha nice tarım ürünümüz, nice ihracat potansiyelimiz var. Bu nedenle el ele verip güçlenmemiz, doğru ve uzun vadeli tarım politikalarıyla gücümüze güç katmalıyız. İlk atılması gereken adımlardan biri tarım ürünlerimizde ’markalaşma’dır. Dökme ticarete son verip paketli ve katma değeri daha yüksek pazarlama sistemine geçmeliyiz. Verim, kalite ve rekoltemizi arttırarak dünyaya ’Türk inciri’ni aşılamak birinci vazifemiz olmalı. Üretim sürecinde ithal girdi kullanımını azaltmalıyız. İhraç ettiğimiz ülkelerin talep ettiği ürün standartlarını yakalamak için üreticilerimiz, tarım ilaçlarının kullanımında daha dikkatli olmalı. Zararlı mücadelesinde kimyasal ilaçlar yerine biyolojik ve kültürel önlemleri geliştirmeliyiz. Üretici-tüccar-ihracatçı-üniversite-kamu olarak ortak paydada buluşup sektörümüzü geliştirmeye engel olan hiçbir şey yok. Bu pasta hepimize yeter. Yeter ki kaynaklarımızı dikkatli kullanalım, yeter ki ürünümüze ve geleceğimize sahip çıkalım, koruyalım, geliştirelim" diye konuştu.
"Yeni sezonda 80 bin olmasını bekliyoruz”
Geçtiğimiz yıl bütün kalite sınıflarını kapsayan toplam kuru incir rekoltesini 78 bin 200 ton olarak tahmin ettiklerini ve gerçekleşen müstahsil tescilleri toplamının yaklaşık 83 bin ton olduğunu belirten Şen, şunları söyledi:
"Geçen yıl rekolte heyetimizin yüzde 5 hata payıyla çok başarılı bir tahmin yaptığını söyleyebiliriz. Şu an için 61 bin ton ihracat, 7 bin ton civarında iç tüketim gerçekleştiğini ve 12 bin ton civarında da bir stok olduğunu düşünüyoruz. Rekolte tahmin heyeti üyesi arkadaşlarımızın yapmış olduğu 2018/19 sezonu Ege Bölgesi kuru incir rekoltesi arazi çalışmaları sonucuna göre, hava şartlarının normal seyri halinde yeni sezonda 80 bin ton rekolte tahmin edilmiştir. Buna göre yeni sezon rekoltesinin geçen yıl yapmış olduğumuz tahmine göre yüzde 2,25 oranında daha yüksek olmasını bekliyoruz.”
Arazi çalışmaları sırasındaki tespitleri de paylaşan Şen, yağışların bu yıl iyi olduğunu, çoğu tarımsal ürününde olduğu gibi incirde de geçen yıla göre yaklaşık 7-15 gün arasında erkencilik olduğunu, iş malının geçen yıla göre daha az olacağını belirterek, bu yıl ağaçların gelişim durumlarının iyi, sürgün uzunluklarının geçen yıla göre daha uzun, meyve tutumlarının geçen yıl ayarında ve bazı bölgelerde de bir miktar üstünde olduğunun gözlendiğini ifade etti.
"Tarımsal ürünleri kur ile değil doğru algı politikasıyla satmamız lazım"
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep ise kurdaki dalgalanmaların ekonomi ve ihracata etkisini değerlendirerek şunları söyledi:
"Şu anda her şey kontrol altına alınmış durumda. Kurda 5,80’ler civarında. Bizim tarımsal ürünlerimizi kur ile değil doğru algı politikasıyla satmamız lazım. Kur ne olursa olsun global dünyada bizim ürünlerimizi olması gereken değerde pazarlamamız lazım, satmamız değil. Yeni yapılanmada bakanlıklarımızın desteğiyle kuru inciri ithalatçılara değil buradaki güç oluşumuyla üretici ve diğer paydaşlarımızın nezdine sunalım ki daha kaliteli ürün geliştirici projeksiyonlara bakabilelim.”
Koordinatörlüğünü İzmir Ticaret Borsasının yaptığı kuru incir rekolte çalışmaları, Ege İhracatçı Birlikleri ve Aydın Ticaret Borsası, Tariş İncir Tarım Satış Kooperatifleri Birliği ortaklığında Tarım ve Orman Bakanlığı, İzmir ve Aydın Tarım ve Orman Bakanlığı İl Müdürlükleri ve Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü ile Aydın Ziraat Odası katkılarıyla gerçekleştirildi.
Haber Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.